Quantcast
Channel: hafif.org - khun - yazdıkları
Viewing all articles
Browse latest Browse all 10

Muro'yu vursunlar mı, yoksa Atatürk vatan haini miydi?

$
0
0

Bence Yiğit Bulut yanılıyor, devletin Muro filmini engellemesi gerektiğini düşünerek.

Çocukların Muroculuk oynaması, sadece yeni sonuçlar doğuracak bir sonuçtur.
Her nasılsa başla(tıl)mış bir akım, engelemesi mümkün olan noktayı henüz geçmemiş bile olsa
engellenmemelidir. Dış desteği kesin olan hatta dışarıdan başlatıldığı belli bir hareketle
mücadele, engelleme girişimleriyle yapılabilemez. Tabii ki filmden bahsetmiyorum.
Bu ülkedeki neredeyse her evden bir şehit verilmişse artık biraz da psikoloji gibi sosyoloji
gibi çatışma dinamiği prensipleri gibi daha nitelikli yöntemleri devreye sokmak gerekmez mi?
Akımı yönlendirmek, kanalize etmek, enerjisini dağıtmak, sıradanlaştırmak, marjinalleştirmek,
genel çerçeve içindeki sıradan bir dinamik haline getirmek akılcı bir yöntem olmaz mı?

Devletin seyici kaldığını da hiç zannetmiyorum. Sadece bazı konularda Küresel güçlerle
(artık kimse bunlar) son zamanlarda bazı zımni mutabakatlar oluştu ve bir taraftan çekişme
devam ederken diğer taraftan mutabık kalınan konularda uygulama başladı.
AKP'nin kapatılmamasından tutun, DTP'nin (çok muhtemelen) kapatılmamasına, kadar hepsi,
tarafların güç dengesini kendi lehine çevirmek için yaptıkları karşılıklı hamleler. Şu Ergenekon muhabbeti de iki tarafın da artık istemediği bir yapının tasfiyesi sadece. Kim harcanacaksa basitçe harcar geçerler , kurunun yanında yaş da yanarsa ki, yanar mutlaka 'vatan sağolsun' diyecek artık.

Bir taraf, bizi (kendi çıkarları doğrultusunda elbette,) ılımlı islam (?), geniş bir federasyona dönüştürmek isterken ki bunun içinde
Gürcistan, şimdi kopmaya çalışan parçaları dahil, Ermenistan, Azerbeycan, Rusya'dan ayrılmak
suretiyle Dağıstan, Irak (sadece kuzeyi değil tamamı), Suriye, Lübnan ve Ürdün bulunacak, diğer taraf, bunun şeklinin ve içeriğinin daha farklı olmasını istiyor. Yoksa genel çerçevede anlaşma tamam.

Uçtuğumu düşünenler biraz daha dikkatli baksın. Bu, iki günde olacak iş değil tabii bütün büyük projeler zaman alır.

ABD ve Rusya da bir tarafından çekiştirirken ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını şimdiden öngörmek bizim gibi diptekilerin yapamayacağı birşey.

Fakat, biz de birşeyler yapabiliriz yapmalıyız da.

Mesela ne?

En basitinden, fakında olabiliriz.

Neyin?

Olan bitenin temelde siyaset olduğunun.
siyasetin iktidarı ele geçirme ve veya elde tutma mücadelesi olduğunun.
Ekonominin tek başına, bağımsız bir olgu olmadığının, siyasetin bir aracı olduğunun.
Meselenin esasta, koyunları kim güdecek, kim etinden, sütünden, derisinden istifade edecek
meselesi olduğunun.

Düşünebiliriz mesela.

Biz koyun sürüsü müyüz, güdülecek, tüyü kırpılacak, kesip afiyetle yenecek?
Aklı olan, insafı, vicdanı olan, hangi insan, kendini koyun sürüsü yapmaya çalışan bazılarının
kulu olmaya razı olur?

Düşünmeye ta en baştan başlamak gerek.
Önce düşünmeye karar verip, bunu en iyi nasıl yapabilirizden başlamak gerek.

Türkiye, maaşallah gayet sistematik bir şekilde, eğitim siteminin kalitesini
sıfırın altına indirdi. Deneyin.
Bir soru sorun, özellikle gençler şıkları bekleyeceklerdir. Buyrun deneyin.
Başarıyı kendine verilen şıklar içinden birini seçmek zannedebilecek kadar beyni dumur edilmiş
bir insanın koyundan farkı nedir?

Düşünmek, ancak sağlam bir düşünce sistematiğiyle olur.
Düşünce sistematiği de, ancak işlenmiş bir veri tabanının üzerine bina edilebilir.
En temel kavramlardan başlayarak tanımla, sınıflandır, analiz et, yanlışları düzelt, tekrar tanımla, bilginin hangi şartlar
altında hangi doğruluk derecesinde olduğunu belirle, ilgi ve benzerliğe göre sınıflandır,
tekrar tekrar analiz et.

Eh zor iş yani.
Fakat, işlenmiş bir veri tabanı olmazsa sağlam ve iyi çalışan bir düşünce sistematiği de,
değerler cetveli de olabilemez. Bir değerler cetveline sahip olmayan bir kişinin, bir kişiliği
olduğu düşünülebilir mi?

Aslında çook daha kolayı var!
Yükle popüler kültürü, hayatın gerçekleri denen külliyatı, kişiselleştir Windows'u
that's it!

Ol bir koyun (khun), yaşa git. Ne var ki ?

Gerçek devlet ve gerçek devlet adamı, vatandaşını güdülesi koyunlar olarak değil,
bilinç düzeyi olabildiğince yükseltilmesi gereken insan kaynağı olarak görür. Çünkü, kaynak
ne kadar geniş ve çeşitliliği ne kadar fazla olursa devlet için de millet için de o kadar iyidir.
Tabii, niyet bozuk değilse!
Eğer milleti koyun sürüsü haline getirirseniz gütmesi de son derece kolay olur.

Açın Kuran'ı, 'Oku!' diye başlıyor, nerdeyse her sayfada 'düşünün, düşünün, size verdiğimiz aklı niye kullanmıyorsunuz? ,bakın, görün, anlayın '.

Kim, pek müslüman?
Kim, Tanrı'nın söylediklerine uygun konuşuyor?
Kim, tam tersini var gücüyle yüceltmeye çalışıyor?
Kim, Atatürk'ü aşmaktan, yeni bir cumhuriyetten bahsediyor?
Kim, Atatürk'ten ölesiye nefret ediyor?
Kim, bizi her türlü yöntem, araç ve taktiklerle, yanlış tanımlanmış ya da aslında var olmayan birtakım kavramlarla dumur etmeye çalışıyor?
Kim bilim yobazlığı yapıyor?
Kim bilimi yol gösterici olmaktan çıkarmaya çalışıyor?
Kim, batı lafzıyla, bizi medenileştirmekten bahsediyor?
Kim, bu milletten adam olmaz diyor?
Kim, bizim medeniyete hiçbir katkısı olmamış, tarihi çapulculuk ve vahşetten ibaret bir güruh olduğumuzu ve ancak Avrupa'ya ( AB )girebilirsek adam olabileceğimizi söylüyor?

Kim, 'aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmeliyiz' diyor ve kim, tam tersini yapmaya çalışıyor?

Halk, bizler, ne kadar koyun olursak kim ne kadar fayda sağlayacak?

Bayrak mitinglerinden önce 'derin suyun dalgası büyük olur' şeklinde pek veciz ( maaşallah!) bir laf
etmiştim. Biliyordum ki, milletin, çok aferdersiniz, gazını almaları lazım. Fakat, bunu bile bile yine de
o mitingleri görünce umutlanmıştım. Geçmiş olsun.
Şimdi halk kime ve nasıl güvenecek?
Taktik aynı. Muro'yu da kapitalize ediyorlar. Kimse endişe etmesin, bu kapitalist düzene aşireti gelse
vız gelir. Muro ne?

Ben, acizane, vatan kurtarmaktan değil kendimizi aklen yükseltmekten bahsediyorum. Direnmekten.
Parayı tek kutsal değer olarak gören herşeyi kişisel menfaatleri üzerinden değerlendiren 'ego'sunu hayatın merkezi sanan, yozlaşmış bir topluma dönüşmek kendi kendini yok etmek demektir.

Muro değil endişe etmemiz gereken.
Bu vahşi materyalist düzen.

Türkiye, ya bölünerek küçülecek ya da bölünerek büyüyecek diyorlar.
Doğuya, batıya, kuzeye ve güneye doğru genişleyerek yeni Osmanlı olacağız.
Onların istediği gibi.
İçinde rahatça yaşayacakları yeni ve alternatif bir bünye.
Potansiyel de mevcut yani.
Ye ye bitmez bir mirasa sahibiz.

Önce, İslamı kapitalize edecekler bizim aracılığımızla, sonra gerisi kendiliğinden gelir nasıl olsa.
Bizi parayla kandırıyorlar üstelik kendi paramızla.
Hem milleti bir taraftan sefil ediyorlar hem de üç beş kuruşluk menfaatlerle kandırıyorlar.
Herkesin parayı esas alan, nefsinden başka birşey düşünemez insanlar haline gelmesi gerekmiyor.
Sanki çoğunluk böyleymiş gibi görünmesi bile yeter derecede olumsuz etkiyi yapar, yapmıştır da.
Hem insanların düşünme yeteneğini bloke edecek her türlü yöntemi uyguluyorlar
hem de 'biz napalım insanlar böyle' diyorlar.
Bir taraftan da dahiyane çözüm önerileri geliştiriyorlar, herşeyi daha da beter edecek.
Kimse temel sorunların aslında küçük insani şeyler olduğunu görmeye yanaşmıyor, çünkü herkes bir şekilde mevcut düzenden istifade ediyor.
Edemezse zaten, af buyurun ne adamdan sayarlar ne insandan.
Çünkü başarının tek ve geçerli ölçüsü kişinin ne kadar parası olduğu, malı mülkü olduğu.
İster bir tarikata gir, ister çal çırp dolandır hepsi mübah çünkü herşey para için.
Esas olan da bu değil mi ki zaten?

Bu düzen mi hakkımız.

Derler ki Türk halkının en büyük direnç kaynağı kuvvetli aile bağlarıdır. Bu züğürt tesellisi
de geçerliliğini yitirmek üzere.

Aşireti vız gelir bu düzene. Muro ne ki?

Ve devlet bunu gayet iyi biliyor.

ilgili yazılar

Bu yazı khun tarafından hafif.org adresli sitede yayımlanmak üzere yazılmıştır. Kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz.


Pilli Projeleri: Pilli.com: Kolektif Bağımsız İçerik | Sosyomat.com: Arkadaşını Etiketle | Put.io: Online Cloud Storage

Viewing all articles
Browse latest Browse all 10

Latest Images